Çalışma Saatleri: P.tesi - Pazar
Telefon: +90 536 060 67 70
e-mail: psk.ozlemodabasi@gmail.com

Sınırları Belirleme’nin Önemi!

Sınırları Belirleme’nin Önemi!

Günlük hayatta pek çok kez sınır ihlaline maruz kalıyoruz. Bazıları bu durumun fark ederken, bazıları yaşadığı durumdan rahatsız olsa bile bunun bir sınır ihlali olduğunu fark edemiyor veya reddetmekten çekiniyor.

Sanki sınır çizerse, mesafe koyarsa, hayır derse ayıp olacakmış, karşısındaki kişi küsecek, kırılacakmış gibi düşünüp, sonucunda da istemediği, rahatsız olduğu bir duruma maruz kalıyor.

Peki neden sınır ihalelerine karşı tepki veremiyoruz? 

Yetiştirilme ortamının, kültürün, çevrenin, inanç ve değer algısının etkisi büyük. Yetiştirilme ortamında sınır bilinci yoksa, çocukken sınırlara saygı duyulmadıysa kişi bunu normal olarak algılayabilir ve gelecekte bu duruma tepkisiz kalır.

Tanıdık veya tanımadık tüm ikili ilişkilerde belirli düzeyde sınırlar olmalıdır. Sınırlar benliğe saygıyı, duygu ve düşüncelerin özgürce paylaşılmasını ve nelerden sorumlu olup olmadığımızı belirler. Burada sağlıklı bir sınır söz konusudur.

Günümüzde kaygı bozukluğu, anksiyete depresyon, yeme bozukluğu, bağlanma problemleri, sosyal kaygı gibi rahatsızlıkların altında sınır problemleri sık görülmektedir.

Sınır çizmek kulağa kötü gelse de bunu net, samimi, empatik bir şekilde yapmak mümkündür.

Aile İçi Sınırların Önemi

Aile içi sınırların olmadığı bir aile ayrılamaz ve ayrışamaz. Ben, biz, ve diğerleri kavramlarında karmaşıklık yaşatırken, bireyin kendilik algısına olumsuz olarak yansır.

Örneğin yetişkin bir birey ailesinden ayrı yaşarken veya evlenirken ailenin “hasretine dayanamıyorum gel artık, sensiz hiç neşemiz yok, yaşlandım beni yalnız mı bırakacaksın, sen kimseyle evlenme bize bak” şeklinde görülür. Tüm duygular birlikte yaşanır ve aileden uzaklaşan birey sadakatsiz görülür.

Bir diğer örnek ise çocukları istemedikleri zamanlarda zorla öpmek, sarılmak. Kendi çocuğunuz/kardeşiniz bile olsa böyle durumlarda çocuklardan izin alınması önemlidir. Çocuğun bedenine kendi istemedikçe bir başkasının dokunamayacağı bilincini oluşturmak özellikle taciz vakalarını önlemede etkili olacaktır.

Biz yetiştirdiğiniz çocuğa sınır bilincini oluşturmazsak, çocuğumuzun sınırlarına saygı duymazsak gelecekte potansiyel bir ihlal edilen, hayır diyemeyen, kolay manipüle olan bir birey veya ihlal eden, işgalci bir kişilik yapısına aracı yol olmuş oluruz.

Çünkü; “ihlal edenler, bir yerlerde ihlal edilmiştir.”

Çizilen sınırlar duygu ve düşünce özgürlüğünü sağlarken daha sağlıklı ilişkiler oluşturur. Tek başınıza kendi sınırlarınızı oluşturmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.